CHP, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu

CHP, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu
NotHaber

CHP, Turizmi Teşvik Kanunu’nun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuru dilekçesini veren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay “Ormanlarımız, kıyılarımız, meralarımız rant kapısı olarak görülemez” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Turizmi Teşvik Kanunu’nun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduklarını duyurdu. Başvuru dilekçesini AYM'ye teslim eden Altay, temmuz-ağustos aylarında çıkan orman yangınlarıyla Türkiye'nin büyük felaket yaşadığını söyledi.

Altay, "Mahkemeye girerken Sayın Genel Başkanımızla da görüştüm, kendisinin bana söylediğini size söylemek istiyorum. 'Öncelikle şunu herkes bilsin, yanan ormanlara eğer bir kazma dahi vurursanız gök kubbeyi başınıza yıkacağız. Size o alanı dar edeceğiz” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini aktardı.

ENGİN ALTAY: ORMANLAR TURİZM BÖLGESİ İLAN EDİLEMEZ

Turizmi Teşvik Kanunu‘nun 26 maddeden oluştuğunu ve kendilerinin bunun 15 maddesini Yüksek Mahkemeye taşıdıkları bilgisini veren Altay, “Bu kanunda turizmi teşvik yok, ormanları, meraları ve kıyıları tek adama devir var. Yerel yönetimlerin yetkilerini, özellikle kıyılardaki yetkilerini saraya devretme var. Ormanlarımızı bir rant kapısı gören bir anlayış var. Bütün ormanlar bir turizm merkezi ilan edilemez. Merkezi idare işi gücü bıraktı, kıyılardaki şezlongla, çadırla uğraşacak. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlere günübirlik tesis kurma hakkı yine Sayın Cumhurbaşkanına veriliyor. Kıyılar herkesindir, bunu kabul etmek mümkün değildir” dedi. Kıyı belediyelerinin plan tadili yapma yetkisinin de Kültür ve Turizm Bakanlığına verildiğini aktaran Altay, kanunla ayrıca turizm bölgesi belirleme yetkisinin de Cumhurbaşkanına verildiğini ekledi.

“ORMAN, MERA VE KIYILAR RANT KAPISI DEĞİL”

Kanununun meraları hayvancılığa kapatıp turizme açmaya imkan verdiğini iddia eden Altay, “Ormanlarımız, kıyılarımız, meralarımız rant kapısı olarak görülemez. Ormanlarımız, kıyılarımız, meralarımız hepimizindir, insanlarındır. Sadece insanların değildir, hayvanlarındır, bütün canlılarındır. Dünyayı tek başımıza kullanmıyoruz. Meraların, köylülerin elinden alınmasına yol açan, kıyıların insanların hakkı olmasını engelleyen, ormanları rant kapısı ve turizm kapısı gören anlayışa karşı olduğumuzu, bu karşılığımızın Anayasanın birden çok maddesinde ifadesini bulduğu bilinciyle Yüksek Mahkemeye başvurumuzu yaptık. CHP olarak Anayasayı, hukuku, insan haklarını, doğa haklarını koruma konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“KABOTAJ KANUNU'NU RAFA KALDIRILDI”

CHP Grup Başkanvekili Altay, “Cumhurbaşkanı dilerse Saros Körfezi'nin tamamını ya da bir alt bölümünü bir tüzel kişiliğe kullanım amaçlı devredebilecek. Yani böylece Türkiye'nin turizm bölgelerinin kim tarafından ne kadar süreyle işletileceğine Sayın Cumhurbaşkanı karar verecek, bunu da kabul etmemiz mümkün değil. AYM'ye gitme sebeplerimizden birisi de yabancı bayraklı ticari büyük yatlara Türk karasularında ticaret imtiyazı veriyoruz. Yani ne yapıyoruz, Kabotaj Kanunu'nu rafa kaldırıyoruz. Bu tam manasıyla bir ihanettir, kuruluşa ve kurtuluşa ihanet, kuruluş ve kurtuluşun mimarlarına saygısızlık” diyerek kanuna ilişkin eleştirilerini sürdürdü.

ANAYASA MAHKEMESİ’NE NEDEN SIK SIK BAŞVURDUKLARINI AÇIKLADI

Kanunun 18 Temmuz'da, ormanların, meraların ve kıyıların yağmalanmasına yasal zemin hazırlayan bir kanun teklifinin Meclis’te yasalaştığını hatırlatan Altay, teklifin adının Turizmi Teşvik Kanunu olmasına karşın bu teklifle turizmin teşvik yerine tek kişinin inisiyatifine terk edildiğini ileri sürdü.

Engin Altay, ülkenin menfaatine aykırı buldukları her kanunu, her Cumhurbaşkanı Kararnamesini, Yüksek Mahkemeye götürmekte kararlı olduklarını belirterek, “Anayasa Mahkemesi’ne sık gelmemizin sebebi her konudan şikayet eden bir mantık değildir. Buraya sık gelmemizin sebebi AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın hukuku küçümseyen, aşağılayan tavrıdır” diye konuştu.

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz