“Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş’ın aramızdan ayrılışının 9. yılı

“Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş’ın aramızdan ayrılışının 9. yılı

Anadolu'yu anlatan, Anadolu'yu yaşatan "Bozkırın Tezenesi" Neşet Ertaş, tam 9 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Abdal kültürünün son temsilcisi usta isim, türküleriyle tüm Türkiye'nin gönlünde taht kurdu.

Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi, “bozkırın tezenesi” büyük usta neşet ertaş

1938’de kırşehir’in Çiçekdağı’nın Kırtıllar köyünde doğan Neşet Ertaş, saz ustası babası Muharrem Ertaş’la ilk sahnesine çıktı. Babasıyla beraber gittiği düğünlerde saz çalmaya başlayan minik Ertaş, yıllar sonra herkesin tanıdığı, Anadolu insanının kalbine dokunan bir Türk halk ozanı olacaktır.

İLK ÇIKIŞI

Neşet Ertaş’ı ilk olarak 1950’li yılların başında TRT Ankara Radyosu’nun “Yurttan Sesler” programıyla tanıdık. Ertaş, "Geleli gülmedim ben bu cihana" adlı bozlağı solo çalıp okumasının ardından, adı ülke genelinde duyulmaya başlandı.

1975 yılında İstanbul’a gelerek ilk taş plak kaydını yapan büyük usta, burada babasının “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” parçasını seslendirdi. İki yıl boyunca İstanbul’da çalıştıktan sonra Ankara’ya giderek Kzablanka Gazinosu’nda çıkmaya başladı.

EVLİLİĞİ

İzmir’de yaptığı askerliğini bitirdikten sonra Ankara’daki bir saz dükkanında “Leyla’sıyla” tanıştı. Babasının karşı çıktığı bu evlilik 7 yıl sürdü. Çiftin Döne, Canan ve Hüseyin adlı üç çocuğu oldu. Evliliklerinin bitmesi üzerine yine duygularını söz döken Neşet Usta, "Cahildim dünyanın rengine kandım" türküsünü söyledi.

“BOZKIRIN TEZENESİ” NEREDEN GELİYOR?

Verdiği bir konser sonrası Almanya’dan Türkiye’ye dönerken ehliyetsiz araba kullandığı için 3 ay Yugoslavya’da hapishanede kaldı. Bunu öğrenen Yaşar Kemal'in kendisine "İnce Memed” romanını gönderdi. Kapağına da "Bozkırın Tezenesi. Geçmiş olsun" diye yazdı. O günden sonra hayranları Neşet Ertaş’a "Bozkırın Tezenesi" olarak seslendi.

“YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ”

UNESCO tarafında 2009 yılında “Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine” alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edildi. İTÜ Devlet Konservatuvarı tarafından 25 Nisan 2011 tarihinde fahri doktora ödülüne layık görülen büyük ustanın bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak okutuldu.

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz