Ben yapmazsam başkası yapar

“Ben çalmazsam başkası çalacak”

Filistinli bir vatandaşın evini gasp etmeye çalışan işgalci bir Siyonist, yaptığı hırsızlığı bu sözlerle normalleştiriyordu. Bunu kameralar önünde yaptı. Sırf istediği için ve İsrail ordusundan aldığı güçle bir evin bahçesine girdi ve “Bu ev artık benim, ben almazsam başkası alacak,” dedi.

“Ben yapmazsam başkası yapacak,” cümlesi saf kötülerin dinidir. Bütün kötüler, hep bu mekanizmayla kötülük yaparlar. Mesela Albert Einstein (Aynştayn) da aynı mekanizmayla insanlığı katletmişti.

Telif Ofisinde çalışan Einstein, patent için başvuran araştırmaları ve keşifleri iyi bilmekteydi. Einstein, dönemin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Roosevelt’e yazdığı mektupta atom bombasının nasıl yapılacağını, neden yapılması gerektiğini hatta ABD’de olmayan uranyumu nerelerden bulabileceğini ayrıntılarıyla anlattı.

Sonunda Einstein gibi inançsız, insanlık düşmanı bilim insanları eliyle atom bombaları, kimyasal ve biyolojik kitle imha silahları yapıldı. İnsanları bebek, çocuk, kadın, sivil ayırmadan katlettiler. Yetmedi, ödüller alıp kahraman oldular!

Peki kapitalizmin barbar bombacısı Einstein kendini nasıl savundu?  “Ben yapmasaydım onlar yapacaktı” diyerek. Siyonizm’in iş yapma biçimi olan bu cümle Siyonist Yahudilerin kurumsal hale getirdiği kötülüğün binlerce yıllık amentüsüdür.

Atom bombaları, kimyasal ve biyolojik silahlar, asbest, milyonlarca insanı kanser eden kurşunlu benzin, parfümlere, klimalara, buzdolaplarına konulunca atmosferi delen kloroflorokarbon gazı, dünyanın bütün topraklarını, denizlerini zehirleyen kimyasal gübreler, zirai ilaç denilen zehirler, metamfetamin ve benzeri uyuşturucu maddeler, işkence aletleri gibi insanlık düşmanı ne varsa hepsi “Ben yapmasam başkası yapar” denilerek yapıldı!

Modernizm ise önce buna karşı gelmeyi, buna karşı savaşmayı telkin eden şuuru paramparça etti. Zelil bir hale düşürdü bizi. Ezberlediğimiz “Aman canım onlar yaparsa yapsın biz yapmıyoruz,” cümlesini tekrar eder olduk. Halbuki insan olmak; sadece bunları yapmamakla yetinmeyip yapandan hesap sormayı gerektiriyordu. Sonra ‘Biz onlar gibi yapmıyoruz’ diye kendi kendini lanetleyen, aşağılık kompleksli köle kuşaklar yetişti. Asil öfkeleri ve savaşacak gücü olmayan, hiçbir şeye itiraz edemeyen, bilakis “Niye biz de onlar gibi değiliz” diye ağlayarak ergen nöbetlerine boğulan dilenci bir kuşak peyda oldu.

Şimdi ise, artık tam olarak onlar gibi olan, “Ben yapmazsam başkası yapacak,” diye bütün haramlara yaklaşan ve her türlü kötülüğü tevil edebilen aymazlar nesli tarafından işgal ediliyor dünya…

Erem Şentürk

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz